odamın beni içine sigdiramayacak kadar dar oldugunu
fark ediyorum.sokaga fırlıyorum sokaklar da dar geliyor.
Tıpkı vücüdumun yüreğime dar geldiği gibi.
Ne deniz mavisi açıyor içimi, ne piril piril
gökyüzü... kendimi tasiyamayacak kadar çok büyüyorum, bir yandan
da kaybolacak kadar küçülüyorum.
birileri bana bir şeyler anlatıyor durmadan...
"önemli olan saglik." "yasamak güzel." "bosver, her sey unutulur."
ben hiçbirini duymuyorum.
gözyaslarimdan etrafimi göremez hale geliyorum...
kollarinda ölmek isteyecek kadar çok seviyorum..
hep ondan bahsetmek istiyorum
"ölüme çare bulundu" ya da "yarin kiyamet kopacakmis"
deseler basini kaldirip ne dedin?" diye sormayacak durumdayım...
yalniz kalmak istiyorum...
hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak...
ikisi de yetmiyor geçmisi düsünüyorum.
neredeyse dakika dakika... ama kötüleri atlayarak...
onunla geçirdiğim yerlerden geçmek istiyorum...
gittigimiz yerlere gitmek... bu bana hiç iyi gelmeyecek biliyorum...
ama bile bile yapıyorum.
biri bana içimdeki aciyi söküp atabilecegini söylese, kaçıyorum
aslinda kurtulmak istedigim halde, o aciyi yasamak
için direniyorum.
hayatimin geri kalanini onu düsünerek geçirmek istiyorum
aksini iddia edenlerden nefret ediyorum.
herkesi ona benzetip... kimseyi onun yerine koyamıyorum.
hiçbir sey oyalamıyor beni.
ilaçlara siginıyorum
birkaç saat kafami bulandiran ama asla onu unutturmayan.
sadece bir müddet buzlu camin arkasindan
seyrettiren... bütün sarkilar bizim için yazilmis gibi geliyor.
bogazim dügümleniyor, dinleyemiyorum.
uyumak zor, uyanmak kolay oluyor.
sabahi iple çekiyorum.
bazen de "hiç günes dogmasa" diyorum
ne geceler rahatlatıyor beni ne gündüzler...
ölmeyi isteyip, ölemiyorum inancımdan dolayı.
belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüme çikana
sarilmak istiyorum nafile...
düsüncesi bile tahammül edilmez geliyor...
rüyalar görüyorum, gerçek olmasini istedigim...
her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigimi fark ediyorum
telefonun çalmasini bekliyorum...
aramayacagini bile bile...
her çaldiginda yüregim agzima geliyor
aglamakli konusuyorum arayanlarla...
yüregim burkuluyor... canim yanıyor
bir daha sevmemeye yemin ediyorum...
hayata dair hiçbir sey yapmak gelmiyor içimden...
onun sesini bir kez daha duymak için yanip tutuşuyorum.
defalarca aradigi günlerin kiymetini bilmedigim için
kendinden nefret ediyorum.
yasadigim sehri terk etmek istiyorum
onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip yerlesmek...
ama bir umut... onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu...
bu umut beni gitmekten alikoyuyor...
gel gitler içinde yasiyorum
buna yasamak denirse...